Adölesan Jinekoloji

Ergenlik; fizik dönemi puberte ile başlayan. kız ve erkek çocukları için farklı yönlerde ilerleyen. sekonder seks karakterlerinin geliştiği, hormonal aktivitenin arttığı ve üreme yeteneğinin edinildiği, fiziksel büyüme ve duygusal dalgalanmalarla birlikte seyreden “erişkin bir bireye dönüşme diye tanımladığımız heyecanlı ve biraz da sancılı bir değişim sürecidir. Unesco’nun tanımına göre ise; kişinin, öğrenim gördüğü ve hayatını kazanmaya çalıştığı için ekonomik bağımsızlığına kavuşamadığı ve medenî durum olarak da evli olmadığı bir gelişim dönemdir. Halen dünyada yaklaşık 1.3 milyar ergen fizik, sosyal ve psikolojik gelişimlerini tamamlamaya çalışıp erişkin olarak hayata atılma hazırlığındadır. Türkiye Nüfusu TUİK tarafından 83 milyon 154 bin 997 olarak verilmiştir. Güncel Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması (TNSA2018) sonuçlarına göre nüfusumuzun %25’i 15 yaş altında, %16’sı ise 15-24 yaş arasındadır. Türkiye’de, adölesan dönemde olan (15-19 yaş grubu) kadınların yaklaşık e %4’ü halen çocuk sahibidir ya da ilk çocuklarına gebedir. Eğitim durumu ve sosyoekonomik durum arttıkça adolesan gebelik oranları azalmaktadır. Yaşanılan üreme sağlığı sorunlarının başında plandışı ve/veya istenmeyen gebelikler, daha kendi fizik ve psikolojik gelişimini tamamlamamış bir kız çocuğunun kendi sağlığı ve bebek sağlığı açısından daha riskli bir gebelik dönemi yaşaması, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve hastalıklarla ilgili yeterince bilgi sahibi olmadan bunlara maruz kalması ve birçok durumda karşılaştığı cinsel ve fiziksel şiddet sayılabilir. Erken yaşta anne olmanın ergen annenin eğitimine ve sosyal gelişimine de engel olduğu görülmektedir. Psikolojik gelişim sürecinde daha sık gözlenen duygusal dalgalanmalar, risk alma davranışları ergenleri madde bağımlılığı ve intihar gibi sağlıklarını tehdit edecek birçok tehlikeyle yüz yüze bırakmaktadır. Kontrasepsiyon ve Üreme Sağlığı Derneği olarak “Adölesan Jinekoloji” başlığı altında hazırlanan bu kitapta puberteden başlayarak erişkin döneme kadar olan süreçte gerçekleşen fizyolojik değişiklikler, sık rastlanan jinekolojik ve obstetrik problemler, ergenlerdeki psikolojik değişim ve yaşanılan problemler, konunun uzmanları tarafından pratik uygulamalara öncelik verilerek kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Aile hekimleri, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, pediatristler, üreme sağlığı çalışanları başta olmak üzere birçok meslek grubunun günlük pratiğinde yararlanacağı bir rehber kitap oluşturmayı hedefledik ve farklı meslek gruplarından bilim insanlarının bilgilerine başvurduk. Bu yolda destek veren kitabımızın değerli yazarlarına bilimsel katkılarından dolayı teşekkür ederim. Ayrıca, kitabımızın bu baskısında destek veren Bayer firmasına teşekkür ediyoruz.