Kadınların İdeolojisi Antalya Örnek Olay Araştırması

Fransız İhtilali’nden sonra hayatımıza giren ideoloji kavramı bireyin hayata bakışını, siyasal davranışını, toplumsal ve günlük yaşamını etkilemektedir. İnsanlar içinde yaşadıkları toplumu anlamak için ideolojilere ihtiyaç duymaktadır. Kadınlar üzerine yapılan araştırmalar artmakla birlikte kadınların ideolojik yönelimleri üzerine çalışma sayısı azdır. Kadınlar ve erkekler arasında doğuştan gelen tek fark biyolojik cinsiyet farkı olmasına rağmen hemen her konuda kadın ve erkekler arasında farklılıklar vardır.  Kadın-erkek arasında birçok farklığın yanı sıra sahip olunan ideolojilerde de farklılık bulunmaktadır.

Bu kitap beş bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde; çalışmanın ana konusu olan kadın-erkek kavramı, toplumsal cinsiyet, ideolojinin tarihçesi, ideolojinin önemi, ideolojinin özellikleri gibi temel kavramları ve Türkiye’de etkili olan ideolojilerin genel özellikleri ele alınmıştır. İkinci bölümde; kadınların ideolojilerini belirleyen sosyoekonomik faktörler olarak cinsiyet, din, eğitim, meslek, yerleşim yeri, gelir düzeyi, yaş ve kitle iletişim araçları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde; Türkiye’de etkili olan ideolojilerin kadına bakışı ve Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadın sorunları ele alınmıştır. Dördüncü bölümde; kadınların ideolojilere yönelimleri ile dünyada ve Türkiye’de kadınların ideolojik yönelimleriyle ilgili yapılmış araştırmalar da ele alınmıştır. Beşinci bölümde ise; konu ile ilgili Antalya ilinde yapılan alan araştırmasıyla kadınların ideolojik yönelimleri, kadınların erkeklerle ideolojileri arasındaki farklılıklar ve kadınların kendi aralarında sosyoekonomik özelliklerine göre benimsedikleri ideolojileri bulmaya çalışılmıştır.

Araştırma sonucunda kadın-erkek arasında ideolojilerinin yönünde daha önce bilinen bulguların dışında erkeklerin kadınlara göre daha muhafazakâr ve dini ideolojilere sahip olduğu sonucu elde edilmiştir. Kadınların sahip oldukları sosyoekonomik özelliklerinin de kendi aralarında ideolojilerini farklılaştırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Kadınlar ile erkekler arasında sahip oldukları ideolojilerinin farklılaşması biyolojik cinsiyet özelliklerinin bir sonucu olmayıp içinde yaşanılan çevrenin ve toplumsal cinsiyet rollerinin sonucu olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Bu alanda yapılacak çalışmalar için yol gösterici bir kitaptır.