101 Soruda Domuz Gribi

Reşat Özaras Fehmi Tabak
 

Biliyoruz pek önsöz okumayı sevmezsiniz. Ancak konu, gündemimize giren ve çıkmak bilmeyen domuz gribi olunca bu kısacık önsözü okursunuz diye düşünüyoruz.

Domuz gribi ile ilgili çok şey konuşuldu. Ancak gördük ki sorular azalmadı. Uzun televizyon programlarından sonra bizi arayan sevgili dostlarımızın sayısı azalmadı, arttı. Peki, neden böyle oldu; uzun uzun tartışmalardan sonra insanların neden kafası daha fazla karıştı

Evet, her konuda düşünce özgür olmalı, herkes fikrini rahatlıkla söyleyebilmeli. Ancak bilimden ve sağlıktan bahsediyorsak alt yapıyı bilmeden, kapsamı bilmeden yapılan fikir yürütmelerin ve görüşlerin insan sağlığını tehlikeye atabildiğini de görmemiz lazım. Geldiğimiz noktada, bazı görüş açıklayanların, domuz gribi özelinden başlayıp hızını alamayarak aşılama kavramını hatta modern tıbbı ve bilimi sorguladığını gördük. Sorgulamak, içinde bilgi ve biraz da insaf barındırınca daha güzel. Biz “bu binayı yaparken demiri ve çimentoyu yarı yarıya kullanmanın bir zararı olmayacağı” fikrini “özgürce” savunabiliriz ancak bu mühendislik bilimi açısından saçma bir özgür fikirdir. Aşılama fikrine reddiye yazanların, insanlığın örneğin çiçek ve çocuk felcinden neler çektiğini ve aşılama ile hangi noktaya gelindiğini bilmeleri gerekir. Tıp bilimi, yüzyıllar boyunca, emekle ve bilgiyle ışığını artırmaktadır; ona gözünü kapayan sadece kendine gece yapar.

Bu kitapta, sık sorulan soruları, detaylı araştırmalar yaparak, bilimsel verileri kaynak alarak, “kim, ne der” diye düşünmeden, sadece insanımıza yardımcı olmak maksadıyla cevaplamaya çalıştık. Hata insan içindir, sürç-ü klavye dahil her türlü hata için peşinen özür dileyerek, düzeltmelerinizi bir değerli hediye olarak kabul edeceğimizi bildirmek isteriz. Sağlık ve mutluluklar dileriz..