Page 25 - current-2016

Basic HTML Version

1
GTTT 2016
Michael Pignone, MD, MPH
René Sjalazar, MD
Hastalıkların Engellenmesi
ve Sağlığın Geliştirilmesi
1
Çeviren: Prof. Dr. Melikşah ERTEM
HASTALARA GENEL YAKLAŞIM
Tıbbi görüşmelerin pek çok işlevi bulunmaktadır. Tanıya
yardımcı olacak bilgileri toplama (hastalık hakkında öykü
alma gibi), prognozu değerlendirme, tedavi için işbirliğini
sağlama ve hastalarla ileriki dönemde yapılacak tetkikleri
ve tedavi seçeneklerini konuşma, tıbbi görüşmelerin kul-
lanım alanlarıdır. Tıbbi görüşmeler aynı zamanda sigara
bırakma yada tedaviye uyum gibi konularda hastaların
davranışlarını etkilemek için de fırsat olarak görülmelidir.
Hekimlerin baskın bir şekilde davranmadığı uygun gö-
rüşme teknikleri hastaların tedavi sürecine katılımını ve
hastaların memnuniyetini olumlu yönde etkilemektedir.
Etkin hasta-hekim iletişimi ve hastaların katılımı, sağlığa
ilişkin çıktılarının gelişmesini sağlar.
Hasta İşbirliği (Tedaviye Uyum)
Birçok hastalık için tedavi başarısı hastaların beslenme
alışkanlığı, egzersiz yapma, sigarayı bırakma, alkolü terk
etme gibi davranış değişikliklerine bağlıdır ve hastaların
tıbbi tavsiyelere uyumu oldukça karmaşıktır. Uyum tüm
uygula-malarda önemli bir sorundur. Hastaların %50'sin-
den fazlası tam uyum sağlayamamakta ve üçte biri verilen
ilaçları kullanmamaktadır. Sağlık hizmetlerine rahatça ula-
şabilse de pek çok hasta yeterli bakım alamamakta bazen
de tedaviyi erkenden bırakmaktadır. Kısa süreli tedaviler
için işbirliği yada uyum oranı, uzun süreli tedavilere göre
daha yüksektir. Tedavi uyum oranı müdahale sayısıyla,
müdahalelerin karmaşıklığıyla ve maliyetle ters orantılıdır.
Bir örnek verecek olursak HIV ile enfekte kişiler için
antiretroviral tedavi uyumu hayati öneme sahiptir. Yapı-
lan çalışmalar, hastanın tedaviye uyumunun plazma HIV
RNA düzeylerine, CD4 hücre sayısına ve AIDS mortalite-
sine etki-si olduğunu göstermiştir. Virolojik baskılama için
tedaviye uyumun %95’in üzerinde olması gerekmektedir.
Bunun yanında çalışmalar, hastaların %60'ından fazlasının
uyum oranının %90'nın altında olduğu ve işbirliğinin za-
man içinde azaldığını göstermektedir.
Hastaların uyum sağlamama nedenleri unutkanlık,
meşguliyetlerin fazla olması, evden uzakta olma, günlük
hayattaki değişiklikler olarak sayılmaktadır. Psikiyatrik
sorunlar (örneğin depresyon, madde bağımlılığı), tedavi-
nin etkili olacağından endişe duyulması, tedavi sonuçları
hakkında yeterli bilgi sahibi olmama, uygulamaların kar-
maşıklığı ve tedavi yan etkileri tedavi uyumunu olumsuz
yönde etkileyen diğer nedenlerdir.
Hastalar diyet uygulama, egzersiz yapma, alkol kul-
lanma, değişik alanlarda kendi kendine sağlık bakım akti-
vitelerini uygulamaya (örneğin evde kendi kendine kan şe-
kerini takip etme gibi) nazaran hekim tarafından yazılmış
ilaçları almaya daha yatkındırlar. Kısa süreli tedaviler için
açıklayıcı notlar vermek uyumu artırabilmektedir. Hasta-
lara önerileri yazılı vermek yararlı olabilmektedir. Hastaya
önerileri yazarak vermek yararlı olabilir. Tıbbi yazıların
anlaşılmasının düşük düzeyde olması nedeniyle (İngilizce
konuşan Amerikalıların neredeyse yarısı tıbbi açıklamala-
rı okuyamamakta yada anlayamamaktadır) basit yazıların
hazırlanması, videolar veya sözel anlatımlar gibi diğer ile-
tişim araçlarının kullanılması daha etkili olabilmektedir.
İngilizce bilmeyen hastalar için hekimler ve sağlık yöneti-
cileri kültürel ve lisan olarak uygun sağlık hizmetleri geliş-
tirmek için çalışmalıdırlar.
Uzun süreli tedavi gerektiren durumlar için klinisyen-
ler hastalarıyla tedavi hedefleri konusunda bir anlaşma
yapmak için çalışmalıdırlar. Hekimler tedavi uyumunu
sağlamak için hastalarını tedavi hakkında bilgilendirme-
li, hastaların tavsiyeleri anlayıp anlamadıklarını kontrol
etmek için söylenenleri hastalara tekrar ettirmeli, tedavi
uyumunun önemi konusunda danışmanlık yapıp ilaçları
nasıl alabileceklerini organize etmeli, daha etkili tedavi
için kendi kendilerini izlemelerini desteklemeli, ilaçlar için
daha kolay uygulanabilir yöntemleri uygulamalı (örneğin
günlük bir iki dozu geçmeyecek şekilde tedavi), ilaçları-
nı almayı hatırlamalarını sağlayacak metotları önermeli
(yemek ile birlikte, gün içi zamanlama ile, alarm kurma),
ajanda tutmayı ve tedavi dozlarını basitleştirme yöntem-
lerini (ilaç kutuları gibi) sağlamalıdırlar. Haftalık olarak
ayarlanmış, bölmeleri olan ilaç kutuları (Mediset gibi) ya-
rarlıdır. Mikroelektronik cihazlar günlük dozları uygun şe-
kilde alma durumlarını yada verilen günlük dozları atlayıp
atlamadıklarını hastalara bildirmektedir. Tedavi uyumunu
sağlayacak bir başka etkili yolda hatırlatıcı cep telefonu
mesajları olabilir. Hekimler aile üyelerinden, arkadaşlar-
dan oluşan bir sosyal destek grubunun yardımını sağlama-
lıdırlar. Bu sosyal destek grubu tedavi uyumunu izleyecek,
daha yararlı bir ortam tesis ederek hastanın uyumunu ve
sonuç itibariyle tedaviyi düzgün sürdürülmesine yardım
edebilecektir. Eczacıların katılımıyla uygulanan destekle-
yici programlar da yararlı olabilmektedir.